Efe'nin en mutlu günlerinden biriymiş....

Efe New York'dan döndüğümüzden beri Basel'deki Messe Turm'un fanatik derecede hastası olmuştu. Baba ile ne kadar muhalefet etsek, binanın gayet küt, kutu gibi, özelliksiz, ruhsuz olduğunu iddia etsek de vazgeçmedi Messe Turm'u sevmekten. Her gördüğünde gözleri parlıyordu, bizden ufacık bir ışık bekliyordu binanın aslında fena olmadığına dair. Burası Efe için 'full cam baby', dünyanın en güzel binasıydı. Anlam veremiyorduk Fırat'la ama saygı duyuyorduk. Gönlü konmuştu bi kere napsak nafile :)

Havalara uçuyorum...

Messe Turm Traum

Aslında burası fuar alanı ve başka bi binadan gökkuşağı bize görünüyor

Ben de dün Efe'yi Messe Turm'a götürmeye karar verdim. Turist misali gezecektik. İçine girmeyi bile beklemeden, sadece yakınında olma fikri bile heyecanlandırdı Efe'yi. Atladık tramvaya gittik. Binaya doğru yürürken yüreğinden çıkan heyecan gözünden ve sesinden belli oluyordu. Meğer ne kadar iyi bişey yapmışım diyerek binayı dışardan fotografladık. Yavrum hala bana binanın şöyle güzel böyle güzel olduğunu anlatıyor. O da bizi anlamıyor. Anne diyor işte hristiyanlar için İsa neyse benim için de Messe Turm öyle. Tövbe diyorum, bu sıralar okulda İsa ile ilgili dönen hikaye ve şarkıların çokluğuna veriyorum bu benzetmesini.

Full cam baby :)

Ben kahvemi içerken Efe sanatsal fotolar çekmekte

Sonra hadi içeri girelim deyince, gerçekten mi diye katmerli bir mutluluğa uçuyor. Tabii diyorum içinde bir otel var, onun barında bir kahve içeriz. Oleey diye diye içine giriyoruz. En üstteki, 31. kattaki Bar Rouge'a saat 5'de girebileceğimizi de öğrenince değmeyin Efe'nin keyfine.Ben kahvemi içerken, Efe anne ben şimdi Messe Turm'un içinde miyim, camlarına mı dokunuyorum diyor neşe içinde. Ben de Efe'yi bu kadar mutlu görmekten şaşkınım biraz. Baba'yı arıyor telefonla, Ona da anlatıyor heyecanla. 

Mein Traum ist echt geworden :)

Bak ya nasıl mutlu

Girişteki lobiden bir görüntü

Top of Switzerland pek inandırıcı gelmedi, araştırıcaz.

 Akşam üzeri güneşi Bar Rouge'da elma suyu ve biraları tokuşturarak batırıyoruz.Efe'nin en sevdiği radyo Energy FM çalıyor barda.

Pek bar gibi değil, bomboş burası

Bar Rouge'dan güne elveda

Akşam babayla buluştuğumuzda 'Bugün hayatımın en güzel günlerinden birini yaşadım' diyor ve ağzında hep 'It's a beautiful day' şarkısını söylüyor.

Siz siz olun çocuğunuzu mutlu eden şeyleri ciddiye alın:)