Caponya baska bir dunya. Bu dunyanin anlasilmasi hic kolay degil. Iste benim 10 gunluk gezi boyunca karsilastiklarim:
Hay: Evet
demek. Ama vurgusunu cok guzel yapiyorlar. Iki Caponu sohbette yakalamak lazim.
Arrigato
Gyosmas: Arrigatoyu biliyodum da Gyosmasi cok zor ogrendim. Cok tesekkurler
demek.
Hoscakal hareketi: Bu da cok tatli. Opme, sarilma yok. Belden asagi egiliyorsun. Artik
herkesin kendine gore bi egilmesi kalkmasi var tabii.
Tatami:
Yere serdikleri hasir gibi bir hali. Bazi restoranlarda ayakkabini cikarip, tatami
uzerinde oturup yiyorsun. Kyoto’da kaldigimiz evde de tatami vardi. Tatamisiz
capon evi olmaz.
Giyinme kabinleri:
Giyinme kabinlerine ayakkabini cikarip giriyorsun. Ayrica sacini ve makyajini
koruyan tek kullanimlik bir peceteyi de kafandan geciriyorsun. Yaaa
Kuyruk: En
duzenli siraya giren insanlar Caponlar sanirim. O kadar karmasik kalabalik
metro, tren istasyonlarinda bile herkes sakin, herkes sirasinda.
Starbucks:
En cok Starbucks’a gittigim sehir Tokyo sanirim. Internete giris cok kolay, kahve ve
ortam garantisi var.
Oyun
salonlari: Sokaklara tasan gurultulu sesler nerden geliyo diye kafayi cevirince
kat kat oyun salonlari goreceksin sasirma!
Tuvalet:
Sicak sicak oturmak icin Capon tuvaletine gidin. Ancak sifonu bulmak biraz uzun
surebilir. O kadar cok dugme var ki etrafta, ucak olmak isteyen tuvalet dedim.
Maske: Cok
hos giyimli bir kadin, cocuk, genc, yasli kim niye takar, sikilmaz mi bilmem
ama bazi Caponlar maskesiz cikmiyor.
Hanami: Sakuralarin
(kiraz agaclarinin) altinda kocaman ortuler uzerinde piknik sanati.
Onigiri:
Pirincden ucgen bir borek dusunun, icinde somon var ve yosuna sarili. Bana
hanami yaparken bir capon amca verdi ve anlatti.
Nigiri: Bu
sefer somon pirincin icinde degil, ustunde, yosun da yok!
Sake: Milli
icecek. Servisi cok tatli ,minicik ve her desende, cesitte bardakta yapiliyor.
Siseler kocaman sarap sisesi gibi ama masaya kucuk karaflarla geliyor. Cok
cesidi var.
Asahi:
Biralarinin ismi. Her gun en az 1 tane icmeden olmaz.
Garsonlar: Restoranda
garsonlarin acaip bi iletisimi var. Biri ‚Yasasiiin’ gibi bisey soyluyor, bazen
de baska bir sey. Diger hepsi ‚Yasasiiin’ diye bagirip tekrarliyor. Biz de
kendimize gore tercume edip eglendik.
Islak havlu: Restorana gidince ilk is, bembeyaz islak el havlusu tabagin uzerinde rulo olarak onunuze konuyor.
Sigara: Sokaklarda icmek yasak ama malesef cogu restoranda icmek serbest. Sokakta ozel alanlar var icebilecegin, yanindan gecmeyecegin.
Islak havlu: Restorana gidince ilk is, bembeyaz islak el havlusu tabagin uzerinde rulo olarak onunuze konuyor.
Sigara: Sokaklarda icmek yasak ama malesef cogu restoranda icmek serbest. Sokakta ozel alanlar var icebilecegin, yanindan gecmeyecegin.
Metrolarda
Anons: Canli konusan adam az sonra uyuyacak gibi oyle bezgin konusuyor ki ama
susmuyor da ne diyosa.
Magaza
girislerindeki kizlar: Orda durmus ayakta, inceden ve uzata uzata biseyler
soyluyorlar. Zaten her yerinden ses muzik fiskiran ortamda kaybolup gidiyo bi
susun noolur.
Caponca: Her
harf dovme olacak kadar karizmatik. Yukardan asagi okunuyor. Bir Capon birsey
yazarken ya da okurken seyretmesi cok zevkli.
Picama: Otellerde havlu, bornoz, terlik beklersiniz. Ama soyle bol, onden dugmeli, tertemiz bir picamayla karsilasmak Caponya'nin harci. Cok guzel dusunmusler.
Picama: Otellerde havlu, bornoz, terlik beklersiniz. Ama soyle bol, onden dugmeli, tertemiz bir picamayla karsilasmak Caponya'nin harci. Cok guzel dusunmusler.
Binalar:
Bir binaya bakinca, binlerce renk ve tabela goruyorsunuz. Cok karisik bir
goruntu. Genelde ust katlar restoranlara ayrilmis durumda.
Taksi: Bembeyaz kolali dantelli ortuler ruyalarinizda degil, Caponya'daki taksilerin hepsinde var.
Taksi: Bembeyaz kolali dantelli ortuler ruyalarinizda degil, Caponya'daki taksilerin hepsinde var.
Manga:
Seker kiz Candy ile sinirli olan manga bilgimle burada hayretler icindeyim.
Manga kulturlerinin, eglencelerinin buyuk bir parcasi. Mangasiz bir hayat
dusunulmez!
Shinkansen:
Hizli trenlerine verilen isim. Genelde ilk 3 vagon ( car diyorlar)
reservasyonsuz bilet alanlara ayriliyor. Biz hic ayakta kalmadik.
Vermilion:
Shinto tapinaklarindaki kapilarin rengi. Turuncunun bir tonu. Inari’deki bir cafenin
ismiydi ve orda ogrendim renk adi oldugunu.
Dilek:
Tapinaklarda dilek tutma olayi en abartili ve cesitli sekillerde gerceklesiyor.
Biz Efe’yle 100 Yen verip, metal bir kutu salladik, icinden dusen cubugun numarasina gore cekmeceden
cikan dilegi okuduk astik.
Gozlem:
Efe gittigimiz her sehirin ( Hiroshima, Osaka, Kyoto, Tokyo) icinden su
geciyordu gozleminde bulundu, hosuma gitti. Bol nehirli, kanalli bir ulke
vesslam.
Yaya Gecitleri: Capraz yaya gecidi akilligini burda gordum. Tokyo'daki Shinjuku yaya gecidi en unlulerinden. Herkes foto, video icin yayalara yesilin yanmasini bekliyor :)
Yaya Gecitleri: Capraz yaya gecidi akilligini burda gordum. Tokyo'daki Shinjuku yaya gecidi en unlulerinden. Herkes foto, video icin yayalara yesilin yanmasini bekliyor :)
The Japan
Times: Her sabah odamiza gelen gazeteyi aksam yorgunluguyla karistirmak iyi
geldi.
Café Boss: Otomotik kahve makinalari. Uzaktan ya da yandan mavi mavi gorunce gercek café zannettim ilk birkac gun. Filmde de geciyor😀
Kamome
Diner: Donus ucaginda seyrettigim Capon filmi. Finnair ile ucarken, Helsinki'de
yasayan bir Capon kadinin hayatini seyretmek de hayatin bir cilvesi oldu.
Gizel film.
Bir sonraki hanamiye kadar sevgiyle kalin.