Tuesday, April 25, 2017

Caponya Hakkinda Bilip Bilmediklerimiz



Caponya baska bir dunya. Bu dunyanin anlasilmasi hic kolay degil. Iste benim 10 gunluk gezi boyunca karsilastiklarim: 

Hay: Evet demek. Ama vurgusunu cok guzel yapiyorlar. Iki Caponu sohbette yakalamak lazim.

Arrigato Gyosmas: Arrigatoyu biliyodum da Gyosmasi cok zor ogrendim. Cok tesekkurler demek.

Hoscakal hareketi: Bu da cok tatli. Opme, sarilma yok. Belden asagi egiliyorsun. Artik herkesin kendine gore bi egilmesi kalkmasi var tabii.

Tatami: Yere serdikleri hasir gibi bir hali. Bazi restoranlarda ayakkabini cikarip, tatami uzerinde oturup yiyorsun. Kyoto’da kaldigimiz evde de tatami vardi. Tatamisiz capon evi olmaz.

Giyinme kabinleri: Giyinme kabinlerine ayakkabini cikarip giriyorsun. Ayrica sacini ve makyajini koruyan tek kullanimlik bir peceteyi de kafandan geciriyorsun. Yaaa

Kuyruk: En duzenli siraya giren insanlar Caponlar sanirim. O kadar karmasik kalabalik metro, tren istasyonlarinda bile herkes sakin, herkes sirasinda.

Starbucks: En cok Starbucks’a gittigim sehir Tokyo sanirim. Internete giris cok kolay, kahve ve ortam garantisi var.

Oyun salonlari: Sokaklara tasan gurultulu sesler nerden geliyo diye kafayi cevirince kat kat oyun salonlari goreceksin sasirma!

Tuvalet: Sicak sicak oturmak icin Capon tuvaletine gidin. Ancak sifonu bulmak biraz uzun surebilir. O kadar cok dugme var ki etrafta, ucak olmak isteyen tuvalet dedim.

Maske: Cok hos giyimli bir kadin, cocuk, genc, yasli kim niye takar, sikilmaz mi bilmem ama bazi Caponlar maskesiz cikmiyor.

Hanami: Sakuralarin (kiraz agaclarinin) altinda kocaman ortuler uzerinde piknik sanati.

Onigiri: Pirincden ucgen bir borek dusunun, icinde somon var ve yosuna sarili. Bana hanami yaparken bir capon amca verdi ve anlatti.

Nigiri: Bu sefer somon pirincin icinde degil, ustunde, yosun da yok!

Sake: Milli icecek. Servisi cok tatli ,minicik ve her desende, cesitte bardakta yapiliyor. Siseler kocaman sarap sisesi gibi ama masaya kucuk karaflarla geliyor. Cok cesidi var.

Asahi: Biralarinin ismi. Her gun en az 1 tane icmeden olmaz.

Garsonlar: Restoranda garsonlarin acaip bi iletisimi var. Biri ‚Yasasiiin’ gibi bisey soyluyor, bazen de baska bir sey. Diger hepsi ‚Yasasiiin’ diye bagirip tekrarliyor. Biz de kendimize gore tercume edip eglendik.

Islak havlu: Restorana gidince ilk is, bembeyaz islak el havlusu tabagin uzerinde rulo olarak onunuze konuyor. 

Sigara: Sokaklarda icmek yasak ama malesef cogu restoranda icmek serbest. Sokakta ozel alanlar var icebilecegin, yanindan gecmeyecegin.

Metrolarda Anons: Canli konusan adam az sonra uyuyacak gibi oyle bezgin konusuyor ki ama susmuyor da ne diyosa.

Magaza girislerindeki kizlar: Orda durmus ayakta, inceden ve uzata uzata biseyler soyluyorlar. Zaten her yerinden ses muzik fiskiran ortamda kaybolup gidiyo bi susun noolur.

Caponca: Her harf dovme olacak kadar karizmatik. Yukardan asagi okunuyor. Bir Capon birsey yazarken ya da okurken seyretmesi cok zevkli.

Picama: Otellerde havlu, bornoz, terlik beklersiniz. Ama soyle bol, onden dugmeli, tertemiz bir picamayla karsilasmak Caponya'nin harci. Cok guzel dusunmusler.

Binalar: Bir binaya bakinca, binlerce renk ve tabela goruyorsunuz. Cok karisik bir goruntu. Genelde ust katlar restoranlara ayrilmis durumda.

Taksi: Bembeyaz kolali dantelli ortuler ruyalarinizda degil, Caponya'daki taksilerin hepsinde var.

Manga: Seker kiz Candy ile sinirli olan manga bilgimle burada hayretler icindeyim. Manga kulturlerinin, eglencelerinin buyuk bir parcasi. Mangasiz bir hayat dusunulmez!

Shinkansen: Hizli trenlerine verilen isim. Genelde ilk 3 vagon ( car diyorlar) reservasyonsuz bilet alanlara ayriliyor. Biz hic ayakta kalmadik.

Vermilion: Shinto tapinaklarindaki kapilarin rengi. Turuncunun bir tonu. Inari’deki bir cafenin ismiydi ve orda ogrendim renk adi oldugunu.

Dilek: Tapinaklarda dilek tutma olayi en abartili ve cesitli sekillerde gerceklesiyor. Biz Efe’yle 100 Yen verip, metal bir kutu salladik,  icinden dusen cubugun numarasina gore cekmeceden cikan dilegi okuduk astik.

Gozlem: Efe gittigimiz her sehirin ( Hiroshima, Osaka, Kyoto, Tokyo) icinden su geciyordu gozleminde bulundu, hosuma gitti. Bol nehirli, kanalli bir ulke vesslam.

Yaya Gecitleri: Capraz yaya gecidi akilligini burda gordum. Tokyo'daki Shinjuku yaya gecidi en unlulerinden. Herkes foto, video icin yayalara yesilin yanmasini bekliyor :)

The Japan Times: Her sabah odamiza gelen gazeteyi aksam yorgunluguyla karistirmak iyi geldi.

Café Boss: Otomotik kahve makinalari. Uzaktan ya da yandan mavi mavi gorunce gercek café zannettim ilk birkac gun. Filmde de geciyor😀

Kamome Diner: Donus ucaginda seyrettigim Capon filmi. Finnair ile ucarken, Helsinki'de yasayan bir Capon kadinin hayatini seyretmek de hayatin bir cilvesi oldu. Gizel film.


Bir sonraki hanamiye kadar sevgiyle kalin.

No comments:

Post a Comment